Baskı Aracı Niteliği Taşıyan Haklar
Çalışanlar, işverenin iş sağlığı ve güvenliğindeki yükümlülükleri yerine getirmemesi durumlarında baskı aracı niteliği taşıyan bazı haklar ile işverenin işverenin söz konusu yükümlülükleri yerine getirmesini sağlayabilir. Bu nedenden dolayı, bu hakları, baskı aracı niteliği taşıyan haklar olarak değerlendirilebilir. Bunlar:
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre çalışan ve çalışan temsilcilerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri konusunda her türlü bildirim ve teklif verme hakkı tanınmıştır. Çalışanlar ve çalışan temsilcisi; görüş bildirme, teklif getirme, görüşmelerde yer alma, yeni teknolojinin uygulanmasını isteme, iş ekipmanlarının seçimi ve çalışma şartlarının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili görüş bildirme hakkına sahiptirler. Ayrıca işveren, İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve destek elemanı görevlendirmekle yükümlüdür. İşveren, bu konularda hizmet alma konusunda alınacak olan önlem ve kişisel koruyucu donanımlarının belirlenmesinde, çalışanların bilgilendirilmesi ve iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin planlanmasında çalışan temsilcilerinin ve destek elemanlarının görüşlerini almakla sorumludur. Katılım hakkı yazılı olmak zorundadır. Katılım hakkının kullanımının engellendiğinin ya da çalışanın eksikliği bildirmesine rağmen işverence önlem alınmadığının ispatlanması sırasında yazılı olarak kullanılmış katılım hakkı delil olarak kullanılabilir. Katılım hakkını kullanımı engellenirse işverene idari para cezası verilir. Bu hakkı kullanmak isteyen işçiye ayrımcılık yapılması durumunda, İşçinin dört aylık ücreti tutarındaki ayrımcılık tazminatını talep etme hakkı vardır. Bu nedenle iş sözleşmesi feshedilen işçinin feshi haksız, geçersiz ya da kötü niyetli fesih olur.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre çalışanlar; işyerinde ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kaldıklarında, işveren tarafından önlem alınmadığı zaman, bu durumun iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun olmadığı yerlerde işveren ya da işveren vekiline bildirmelidirler. Çalışanlar, gerekli önlemler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma hakkı’nı kullanabilirler. Bu dönemde çalışmaktan kaçınan işçi, fiilen çalışmış sayılır.
Çalışanlar, karşılaştıkları tehlikenin önlenemeyeceği durumlarda kurula ya da işverene başvurmaksızın doğrudan çalıştıkları alanı terk edebilirler. Önlenemezlik kapsamında işçiler, fiilen çalışmış sayılmalıdır. Dolayısıyla işçilerin sigorta ve maaşlarında kesinti yapılamaz.
İş sağlığı ve güvenliği kapsamında alınmayan önlemler halinde, sözleşmeyi fesih etme hakkı, iş sözleşmesiyle çalışanlara verilmiş bir haktır. İşçi, alınmayan önlemler karşısında haklı nedenle iş sözleşmesinin derhal feshedilme hakkı kullanabilir.
Çalışanlar, İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eksikliklerle karşılaşma durumunda işvereni şikayet ve ihbar etme hakkı kullanabilirler. Şikayet ve ihbar için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne başvurabilirler. Bu durumda şikayet eden işçinin bilgileri saklı tutulmalıdır. Buna rağmen çalışanın kimliği açığa çıkması halinde işveren tarafından ayrımcılık yasağının ihlal edilmesi üzerine işçiler iş kanununa göre ayrımcılık tazminatı talep edebilir. İşveren bu durumda işçinin iş sözleşmesini feshederse, bu fesih kötü niyetli fesih sayılır ve geçersizdir.
Çalışan, iş kazası ya da meslek hastalığına maruz kaldıysa, işverenden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. İş kazası veya meslek hastalığından ölen işçinin ailesi işverenden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Tazmin edici haklar sebebiyle işverene dava açma süresi 10 yıldır. 10 yıl zamanaşımına uğrayan davalar geçersiz sayılır.
Copyright © 2021 Tüm Hakları Saklıdır. General OSGB
Web Tasarım: Akademi Grafik